ALİAĞA’DA (İZMİR) SOKAK TOZLARINDA ASBEST ARAŞTIRMAMIZ

 

ALİAĞA’DA (İZMİR) SOKAK TOZLARINDA ASBEST ARAŞTIRMASI

ÖZET

Günümüzde gemi söküm ve geri dönüşüm çalışmaları, kentsel dönüşüm çalışmaları, sanayi kuruluşlarının yapmakta olduğu faaliyetler kontrolsüz ve uluslararası standartların dışında yapıldığı için insan sağlığını ve çevreyi olumsuz yönde etkilemektedir. Bu kuruluşlar ve faaliyetlerde çalışan personeller için bazı tedbirler alınsa da bunların çevredeki insanlara verdiği zararlar göz önüne alınmamaktadır. Bu çalışma insan sağlığını ve çevreyi olumsuz yönde etkileyen onlarca parametreden sadece biri olan asbestin, bahsi geçen çalışmaların yoğun olarak yürütüldüğü İzmir’in Aliağa ilçesi için yapılmıştır. Tüm bir ilçenin tamamını taramak mümkün olamasa da öngörülen alanlarda numuneler alınarak asbestin kamuya açık alanlarda varlığı araştırılmıştır.

GİRİŞ

Asbest lifsi, doğal bir mineral olup kanserojen olduğu tespit edilmiş ve ülkemizde 1 Ocak 2005 tarihinden başlayarak kademeli olarak yasaklanmaya başlanmış ve 31 Aralık 2010 tarihinde kısmen, 2013 yılında da tamamen yasaklanmıştır. Yasak ve üretiminin durdurulmuş olmasına karşın, mevcut yapılarda, gemilerde, taşıtlarda ve sanayi ekipmanlarda halen mevcuttur. Bu mevcudiyetin her ne sebeple olursa olsun kontrol ve denetiminin yapılmaması insan sağlığını büyük bir tehlikeye atmaktadır.

Asbest nedir?

Bir doğal silikat minerali olan asbest maddesinin, ısıyı iletmemesi yani iyi bir izolasyon maddesi olması nedeniyle kullanımı çok eski çağlarda başlamıştır. Arkeolojik çalışmalardan elde edilen bilgiler doğrultusunda asbest kullanımının 2500 yıl öncesine dayandığı bilinmektedir.

On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından sonra ısıyı ve elektriği yalıtması, sürtünmeye ve asit gibi maddelere dayanıklı olması nedeniyle sihirli mineral olarak tanınmaya başlanmıştır. Fakat yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra insan sağlığına önemli zararlar veren kanserojen bir madde olduğunun tespit edilmesi ile asbest maddesi için öldürücü toz tanımlaması yapılmıştır.

Mineralin adı antik Yunancada “suya doymaz” anlamına gelen “asbestos” kelimesinden gelir. Bazı Avrupa ülkeleri asbestos yerine Latince “lekesis” anlamındaki “Amiantos” kelimesini kullanırlar. Romalılar ölen insanların yakıldıktan sonra küllerini toplayabilmek için amiantos dedikleri lifsel maddeden yapılmış bir örtü içinde yakarlarmış. Bu şekilde, hem ölenin külü kolay toplanır ve hem de kullandıkları örtü yanmamış olarak kalırmış. Finlerin 4.000 yıl önce ülkelerinde bulunan antofillit asbest karışımı killerden çanak, çömlek gibi kaplar yapmak için kullanırlarmış. Çinliler de 3.000 yıl önce uzun lifli beyaz asbestten giysileri ve tapınaklardaki kandillerin fitillerini de aynı malzemeden yaptığı tarih kitaplarına geçmiştir. Savaşlarda kalelerin savunulmasında düşman askerlerine atılan sıcak su ve yağlardan korunmak için asbestten yapılmış savaş giysileri kullanılmıştır. Asbest yüzyıllar boyu ve yaygın bir şekilde kullanıldığı halde, meydana getirdiği sağlık sorunları yirminci yüzyılın başında anlaşılmaya başlamıştır. Bunun sebebi, solunduktan sonra yaptığı hastalığın ortaya çıkması için 40 yılı aşan bir enkübasyon süresine gerek olması ve eski dönemlerde insanların şimdikinden çok kısa yaşamalarıdır.

ASTA (Asbest ve Tehlikeli Atıklar Derneği)

ASTA Aralık 2018 yılında; tehlikeli atık ve asbest ile ilgili ulusal ve uluslararası mevzuatlar, standartlar ve iyi uygulama örneklerini gözeterek devlet, tehlikeli atık ve asbest ile ilgili faaliyette bulunan işverenler ile bilgi ve işbirliğinin kurulması yönünde çalışmalar yapmak, amaçlara uygun faaliyetlerin birlikte yapılması ve sürdürülmesini sağlamak, tehlikeli atık ve asbest içerikli iş sağlığı ve güvenliği, çevre ve kalite konuları kapsamında çalışanların mesleki risklerden en az seviyede etkilenmesini, çevre ve canlı sağlığı için güvenli bir alan yaratılmasını sağlamak, bilgi ve beceri gelişimine destek olmak, toplumda tehlikeli atık ve asbest güvenliği kültürünün gelişmesine katkı sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlarla işbirliği içinde eğitim, danışmanlık ve kamuoyu oluşturmak, amacı ile kurulmuştur.

YÖNTEM

Araştırma asbest söküm uzmanlarının farklı zamanlarda, asbest riski olabildiği öngörülen noktalardan HSG 248 standardına göre numune alım işlemini gerçekleştirmesi ve bağımsız akredite bir laboratuvarda numunelerin incelenmesi sonrasında çalışma sonuç raporunun yayınlanması ile tamamlanmıştır. Araştırma endüstriyel açıdan çevreye yayılan asbest liflerinin mevcudiyetinin ortaya konulması üzerine kurgulanmıştır. Tam bir yargıya varabilmek için istatistiksel sonuçlar daha geniş kapsamlı başka bir araştırma ile ortaya konulması planlanmıştır.

BULGULAR

Aşağıdaki tabloda belirtilen önceden belirlenmiş noktalardan toplamda alınan 55 adet numune içerisinde “Gemi Söküm Tesisi (İçerisi) Sokak” noktasından alınan numunede Serpantin Grubu Krizotil ((Mg,Fe,Ni)3Si2O5(OH)4 – 12001-29)  türü asbest tespit edilmiştir.

SONUÇ VE ÖNERİLER

Yapılan araştırma kesin sonuçları ortaya koymamaktadır. Detaylı bir araştırma ile daha net bulgular elde edilebilecektir. Alınan 55 adet numuneden 1 tanesinde asbest tespit edilmesi oransal olarak küçük gibi görülse de bu kadar dar kapsamlı bir araştırmada asbest tespit edilmesi önemli bir sonuçtur. Analizler Taramalı Elektron mikroskobu ile yapılmıştır tespit edilen asbest lifleri ağırlıkça %1’den küçüktür. Asbest tespit edilen noktanın gemi söküm tesislerine yakın olması anlam kazanmaktadır. Bu alanda yapılacak bir ortam ölçümü ile daha net sonuçlar elde edilebilecektir.

 

Kaynakça

Atabey, E. Türkiye asbest haritası (Çevresel asbest maruziyeti-akciğer kanseri-mezotelyoma).

            Tüberk Toraks 63/3. 199-219.

Atabey, E. 2017. Mineral Dusts and Health. 296p. Lambert Academic Publishing. ISBN:978-

622-2-07140-6. Düsseldorf-Germany.

Atabey, E.2009. Türkiye’de asbest, eriyonit, kuvars ve diğer mineral tozları ve etkileri. MTA

Yerbilimleri ve Kültür Serisi: 6,   191s. ISBN:978-605-4075-44-7 Ankara

Skinner, H. C. W. 2002. Mineralogy of asbestos minerals. Uluslararası Katılımlı Beslenme,

Çevre ve Kanser Sempozyumu Bildiri Özleri, 30-33. 31 Mart-3 Nisan 2002, Ankara

Barış, Y. İ., 1987. Asbestos and erionite related chest diseases, Semih Ofset Matbaası, 1987.

Ankara.

Barış, Y. İ., Akay, H. ve Emri, S. 2007. Türkiye’de asbest ve eriyonit ile ilgili hastalıklar. Toraks

Dergisi, 8, Ek 1, ISSN: 1302-7808. Ankara.

Resmi Gazete: 25.1.213, Sayı: 28539. Asbestli Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri

Hakkında Yönetmelik

 

 

 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*